Birtakım Eylüller
Sevgilim,
Bunlar bildiğin sonbaharlar değil.
Bunlar ki çok hayat önce
Huzurdan mahrum edilmiş ruhların
Bulutlu gökyüzlerine asılmış
Gürültücü hezeyanlarıdır.
Bu yağmurlar, sevgilim,
Aslında şimdi yağmıyorlar.
Sana desem ki onlar,
Çok yıllar önce pencereme düşen ve
Her bir damlasını bildiğim eski zamanlarındır,
İnanır mısın?
Her biri, tek tek,
Bana aşinadır, sana isyankâr.
Eski zaman aşığı ve
Yüreği umutlar mezarlığı.
Şimdi sen bana Eylül’den sorsan,
Şiire hasret,
Bildiğin gibi.
O halde şaire düşen,
Bir kalem, biraz mürekkep,
Biraz da bulutlu gökyüzü.