Düşüyorum
Ya oysa aşk
Gözüne değmeden yanından geçip gidiverdiğim
Uzanan elini tutmadığım
Sesine kulak tıkadığım...
Boşuna debeleniyorsam kavrulmuş mevsimler ocağında
Boşa uzanıyorsam yemişsiz dallara
Ya bir şey söylemeye çalışıyorsa bana kokusuz çiçekler
Saçlarında bir demet beyaz!
Şu kadına bak
Nasıl da belli hüzün kokulu gecelerde konakladığı
Teninde kurak iklimlerin susuzluğu
Ya bensem o?
Parmaklarım içmediğim sigaranın is kokusuna bulanmış
Ne tuhaf
Ne kadar da yabancı bana şu buruşuk ince parmaklar
Hayır… hayır o değilim ben
Yalnızlığım,
Duyulmayan sesim
Yolum yordamım
Neredeyim ben...
Tuşları bir dokunuşa aç piyano gibi unutulmak
Hayır hayır unutulmadım ki
Bak dinle; şu şarkı bana söyleniyor
Bana yazılmıştı şu şiir
Bir adam bana olan aşkını anlatıyordu şu köşe başında
Şimdi o yok
Nefessiz diyarlarda yaşıyor Kaybolan gülüşlerini toplasaydım koynuma
Geçer miydi susuzluğum?
Nasıl bir yangın bu, sudan kaçan
Suya koşan; yok yok nereye gideceğini bilemeyen
Neden silinir bazı şeyler, onca şey kök salmışken
Saklan rüzgârın sahte sesinden
Kaç mavinin sarhoşluğundan.
Sarıl yüreğime aşk
Muhtacım sana
Adım neydi benim
Ne zaman doğdum söyle
Tut elimden kayboluyorum
Yalancı gülüşlerimi toplamasın hiç kimse
Öpüşlerime kanmasın
Uzak bir dalga sesinden başka bir şey değilim ben
Düşüyorum yükseklerden...