Küllerin Sesi

 

Sevgilim, uzun süredir yazamadığım için affet beni. İşlerin dalgınlığına kapılıp seni unuttuğumu düşünme sakın. Sana yazamadığım her dakika senin için bir şeyler yapmaya çalışıyordum. Her şey istediğim gibi gitti, istediğimiz gibi. Hayalini kurduğum o sergi planlandığı gibi dün akşam ilk ziyaretçilerini kabul etti. Ünlü sanatçının son sergisi başlıkları tüm şehirde yankılanıyordu. Şimdiyse tebrik mesajları, kutlamalar…

Ben o kutlamaların içinde duramadım çünkü sen yoksun oralarda. Beraber organize ederdik böyle şeyleri. Her seferinde o kürsüye çıkar bir gün benden daha ünlü olacağını söyler eserlerinin tüm dünyada konuşulacağından bahseder, ufak bir kahkaha patlatırdın. Bayılırdım o haline. Sahneden inip yanıma geldiğinde şaka yaptığını söyler, beceremem ben böyle şeyleri derdin. Ben ise her seferinde gözlerinde görürdüm bir gün benden daha başarılı olacağını. Son zamanlarda eskisinden sık rüyalarıma giriyor konuşmalarımız. Epeyce özledim seni, çok uzun süredir oradasın. Dönme ihtimalinin olmadığını bile bile, inatla daha doğrusu, hala bekliyorum o pencerenin önüne koyduğun ve asla oturmama izin vermediğin beyaz koltuğunda.

Kışları düşen karları izleyip seni düşünüyorum, ilkbaharda açan çiçekleri toplayıp mutlu olan çiftleri, yazın neşeyle koşuşturan çocukların senin sevdiğin o çikolatalı dondurmalarla geçişini ve sonbaharda uçuşan bir şapka gördükçe. Bazen senin gibi düşünmeye çalışıyorum, ne görüyordun o pencerenin kenarından da paylaşmak istemiyordun kimseyle. Ben zaten senin yokluğunda karanlıkta kaybolmuş ufak bir çocuk gibi yolun çıkışını bulamıyor, çok korkuyor ve sürekli ağlıyorum. Kaç yaşına geldin Asaf Bey hala mı bitmedi gözyaşın dediğini duyar gibiyim. Bitmedi sevgilim. Benim gözyaşlarım bile senden uzun kaldı bu evde.

 Olur da bir gün bu evde hiç çiçek açmazsa, hepsi solarsa aşkımızın sonunun geldiğini anlarız demiştin bana ilk defa bu kapıdan içeri adım attığımızda. Affet beni çiçek yetiştirmede senin kadar iyi değilim. Uzun zamandır senden saklıyorum ama bu evde yıllardır güneşe gülümsenmedi, ne bir çiçek açtı ne de o kasvet terk etti. Aşkımız bitti demek istemiyorum yine de. Dudaklarım bir gün birbirine yapışsa ellerimle parçalar, kanatırım onları aşkını haykırabilmek için. O hep benimle, cebimde sakladığım kolyenin yanında, sana döneceği günü bekliyor. Çok hüzünlendim, seni de üzdüysem affet beni.

Sergiden bahsetmek istiyordum aslında sana. Son beş yıldır aralıksız anlattığım her şey tam da dün akşam sonsuzlaştı. Sen sonsuzlaştın sevgilim. Sen artık benden daha tanınmış birisin. Sen sanatçı olmayı geçip bizzat sanat oldun. Herkes karşında saygıyla eğiliyor. Bana düşense şapkamı çıkarıp gözyaşlarım içine akarken seni selamlamak.” Küllerimin Sesi” adını verdim bu sergiye. Nedenini duymak ister misin? Gitmek isteyip de gidemediğin her yere götürdüm seni, kucağımdan hiç indirmeden. Sonra neden ona hep istediği bir şeyi hediye etmeyeyim ki dedim ve her gittiğimiz yerde fotoğraflarımızın üstüne küllerle çizdim seni. Şimdiyse odalar dolusu resim var ve hepsinde sen varsın, sonsuza kadar oradasın. Konuşulan da sensin, hayran kalınan da. Senden kalan küller yaşatacak seni bundan sonra. 

Ama ne yazık ki bu, sana son mektubum olacak. Gittiğinden beri sayıyorum günleri, ayları ve yılları. Saymak acı vermeye başladı. Şu satırları yazdığım tam da şu an otuz yıl on ay beş gün yedi saat yirmi dakika oldu. Koca bir ömür sensiz yitip gitti. Tutunacak hiçbir şey kalmadı geriye, küllerinden başka. Ve ben o küllere her baktığımda kalbim öylesine yandı ki cehennem ateşlerinde, kül oldum. Yürüyen, konuşabilen hatta yaşadığı düşünülen küllerden ibaretim sadece. Ve artık vakti geldi bu sonsuz gibi görünen bekleyişin. Sensizliğin bir dakikasına bile tahammülüm kalmadı. Kırış kırış olan ellerim artık kalem tutmakta bile zorlanıyor. Ben vazgeçiyorum bu hayattan sevgilim, senin yanına gelebilmek için. Bu sana son mektubum olduğu kadar dünyadaki son sözlerim. Umarım bu satırları okuyan kişi cansız bedenimi yaktırıp senin küllerine karışmama müsaade eder ve hasretime son verir. Artık ellerini tutup yüzüne seni ne kadar çok sevdiğimi tekrar söyleyebilirim.


İlginizi Çekebilir

Sen

Dilek ERDEMİR

Sesler

Ayşe TUNCA

Eskici

Tijen ŞANLI ASLAN