Kokular
Kokular
Kimi baş döndürücü, kimi baş ağrıtıcı
Bazısı heyecan verir bazısı tiksindirici
Uzaklaştırır
Bazen şehvetli bazen ihtiraslı
Sabun kokusu kadar temiz, vanilya kadar tatlı
Baharat kadar acı, çiçekler kadar kışkırtıcı
Bir bebek pudra kokar, annesinin kucağında
Bütün masumiyetiyle,
Teni tenine dokunur anne sıcaklığıyla,
Şefkattir kokan birbirini tamamlayan
Neşe verir gül kokan kadın
İzini bırakır yasemin, lavanta kokusuyla yanından geçerken
Ne zihinde yorgunluk ne endişe kalır
Nane ferahlığında, sabun kokan adamdır tişörtünü kokladığın
Ardına takılır yakışıklı adam
Âşık olur görmediği yüze
Bir işçi geçer alın terini silerek mendiliyle
Emeğin ter kokusudur etrafa yayılan
Babası gelir aklına geçmişi oluverir.
Kaybettiği annesinin yazmasıdır burnuna çektiği
Yanına gelip oturmasın dediklerin akşam metrosunda
Ya da Koynunda uyumak istediklerin
Bazen de dili ishalli olanlar salyasıyla salar kokusunu etrafa
Acı, ekşi, tiksindirici, baş döndürücü
Ekmek kokusudur açlığını bastırırken ucundan tırtıkladığın
Çocukluğunun
Yağan yağmur sonrası değme gitsin toprak kokusuna
İmanıma yiyesin gelir.
Merdivenleri arşınlarken
Yemek kokusu yayılır evlerden bir bir
Kuru fasulye, lahana, kek kokan
En fenasıdır ölü kokusu bir daha dönülmeyecek gidişin
Kokular değil midir hasta eden
Ya da seni senden alan
Nilüfer GÖĞEBAKAN