Kasımda
Gelmişse gitme zamanı dalından,
Yerden yere vurur gibi başını rüzgar
Savurur kah oraya kah buraya.
Düşerse ne mutlu bir avuç toprağa,
Yumuşak ve sıcacık
Serinliğinde bir akşam üzeri.
Bir yuva belki de can yoldaşı olur,
Bu kısacık anda gittiği yere kadar
Sağda solda kendisi gibi
Düşmüş canlar toprağa.
En sevdiği renkler tuvalinde eşsiz ressamın,
Altın sarısı, kızıl-kahve…
Gökler eşlik eder,
Gurubun koynundan fışkıran güllerle bu resme.
Kim utandırdı gökleri?
Yanağında al al harelerle
Daha ne ister ki?
Parçası olmuşsa böyle bir şaheserin,
Hakkını vermeli ve gitmeli sonra.
Duyulmayacak kadar sessiz;
Hışırtıyla…
Vedalaşarak sonbaharla.