Saat gece yarısını gösterdiğinde hayatının en hızlı yolculuğunu yapmak üzereydi. Yanında “Hoşça kal” diyebileceği kimsesi yoktu. Boş bir sayfa bir de kalem yarenlik etti son dileğine. Pencereyi açtı, kayan yıldıza baktı. Ardından “Güle güle” diyecek bir aşk dileği yazdı, alaycı bir tebessümle. Ne de olsa çıkmadık candan umut kesilmez derlerdi. Kalan son sigarasını da yakıp derin bir nefes çekti ve ceplerine doldurduğu ağırlığınca yalnızlığıyla boşluğa sarıldı. Bütün dertlerini geceyi yırtan çığlığıyla gökyüzüne savurdu ve gitti. Başlaması ve bitmesi tam 2 saniye sürdü. Ertesi gün haberlerinde- Mutlu öldü – yazdılar. Yanına da “Güle güle aşkım” diye ağlayan bir kadın fotoğrafı koydular. Maske tanıdık, kadın yabancıydı.