Umuda Doğru

Koştum, koştum, koşarken düştüm. Yeniden ayağa kalktım, dizim kanıyordu acısına bakmadan yine koşmaya devam ettim. Başarı, beni bitiş çizgisinin orada annemin sevinç içinde bana bakan gözlerindeydi. Beni geçen insanlara aldırış etmeden bütün koşularımın rekorunu kırmak için koştum, artık bacaklarım titriyordu yine de aldırış etmeden koşmaya devam ettim. Sona yaklaştıkça kalbimin küt küt atışlarını duyuyordum. Bir dakika bile durmadan, yorulmadan koşmanın gücünü yüreğimin sesiyle birleştirdim. "Benim başaracağıma dair umudum var." sözü zihnimin içinde sürekli takılmış plak misali çalıyordu. Tam bitiş çizgisine yaklaşmıştık ki biri beni geçti, ikinci olmuştum. Annemin gözlerindeki hüznü gördüm. Bu koşuyu birincilikle bitireceğime o kadar odaklanmıştı ki ikinciliğim onu mutlu edememişti. "Bir dahaki yarışta, kimse beni geçemeyecek." diyerek kendime söz verdim. Bedenimi yarış pistinin dışındaki çizgiye bıraktım. Terim toprakla buluştu, başarıyı bir farkla kaçırmanın duygusunu boşaltmak için gözyaşlarıma teslim oldum. Annem yanıma geldi, "Daha fazla çalışırsan birinci de olursun." dedi. Bense, bana sarılıp ikinciliğimi kutlamasını isterdim. Her başarılı insanın arkasında onu destekleyen bir güç vardır. Benimse gücüm her seferinde yeniden başarmanın umuduyla koşmak, tek motive kaynağım kendime olan inancımdı… Annemi henüz mutlu edememiştim ama bir gün o kupayı havaya kaldıracağımı ve birinciliğin tadını çıkaracağıma inandım. İnanmak, başarmanın yarısı değil mi? Madalyonumu aldım, diğerlerinin yanına koydum. Bir gün benimle gurur duyan bir ailem de olacak hayaline tutunarak, koşu maratonuna devam ettim. Günde beş saat koşuyordum. Çalışmaların hakkını verdim, bu seferki koşuda artık birinci olacaktım. Koşu yarışmasının günü geldiğinde, heyecanıma yenik düşmemek için sakız çiğniyordum. Annem bu sefer yanıma gelmiş, "Hadi göster kendini, bütün herkes başarını duysun." dedi. Ben de başımla onayladım. Maraton başladığında bütün performansımı göstermiştim, bitiş çizgisine yaklaşırken tek başımaydım ve bu sefer başarmıştım. Kupayı almaya hak kazanmıştım, birincilik basamağına çıktığımda gözlerim annemi aradı ama göremedim. Başarımı kanıtlayacağım bir kupam vardı artık annem benimle gururlanacaktı. Bu hayatımın en özel zamanlarıydı, çıkışta da tebrikleri aldım ama hep gözlerim annemdeydi. Antrenörüm yanıma geldi ve kardeşimin okulda kavgaya karıştığını, öğretmenlerin annemi çağırdıklarını söyledi. Mutluluğum kardeşimin gölgesinde kalmıştı. Ertesi gün gazeteler başarımdan söz ediyordu. Adımı herkes öğrenmiş, umudumu ülke dışına taşımıştım. Duvarda artık başarımın belgesi asılıydı, annem komşulara hep benim başarımı anlatıyor, babam gururla duvardaki resmime bakıyordu. Umudum hayal kırıklıklarına takılsada güneşin ışıkları artık evimi ısıtıyordu. 


İlginizi Çekebilir

Cinderella

Sema ZENGİN

O Diyar

Canan KUZULOĞLU

Yaz Esintisi

Çağrı ÇANKAYA