Varılmayan/a Doğru
Sonsuzluk başucuma keskin nakkaş ellerle darbedilmiş iken
Bir su gibi akan şu zamanda
Harabati Tekkesi’nin yollarında
Mezarımı bulmuş iken kim bilir
Belki de yatmak gerek
Huzur veren şu diyarlarda
İnsana bahşedilen şu mekânda
Yollar kapalı diye sakın üzülme Adem ve Havva’nın çocuğu
Hızır yetişecektir imdadına
Suyun aktığı bu demde ufuklar kararır iken
Dut ağacı meyvesine uzanır
Beklenenden gelir ses
Diyarlardan diyarlara akılır
Ey Tanrı, sana şükür ki dehşetle eğilinen o çeşmeden huzurla kalkılır!