Yemyeşil Umutlar

Bazen düşünmek bile yetebilir insana, umutları yeşertmek için. Zihnimizi kara bulutlar işgal ettiğinde, görebilmek gerekir güneşi. Ya da yağmur yağdığında toprak kokusunun doyumsuz hazzına varabilmek…
Aslında bir çocuğun gülüşü gibidir umut etmek. Masum ve tertemiz hislerle yoğunlaşıverir insan bir anda. Parıldayan gözlerle sabitleşir bakışlar ve dudaklarda istemsizce beliriverir hafif bir tebessüm. 
Her koşulda yaşamayı öğreniyor insan yaradılış gereği. Tabiatımızda var; yaşanılan her olumsuzluğa rağmen pes etmeden, yılmadan tekrar dirilmek… Dünyaya geliş amacımız bu belki de. Güçlü olmayı öğrenmek. 
Mevsim gibidir hayat; içinde fırtınalar da vardır, ılık rüzgarlarda. Kış geldiğinde baharın geleceğini biliriz, bahar geldiğinde sonbaharın da geleceğini. 
“Ummaktan vazgeçtiğiniz an her şeye sahip olursunuz” der Buddha. Oysa insan umuttur zaten. Cahit Sıtkı da der ki; “Güzel şeyler düşünelim diye, yemyeşil oluvermiş umutlar”. Kısacası bardağın dolu tarafından bakmak da bizim seçimimiz, boşaltmak da. Buddha gibi karamsar düşünmek yerine; Cahit Sıtkı gibi, umutla bakmalı insan…

İlginizi Çekebilir

Oysa Benim Düşlerim Vardı

Emel ÇOLAKOĞLU

Bir Umuttur Yaşamak

Gülcan KORKMAZ