Aynı Farklı

Güneşli bir pazartesi sabahı… Her gün olduğu gibi bu topraklı yoldan geçiyorum. Bir sokak ilerideki köpekleri seviyor, mahalleliyi selamlıyorum. Aynı otobüse biniyor aynı durakta iniyor, aynı sayıda adım atıp aynı yere varıyorum. Aynı simidi yiyip aynı çaydan içiyorum. Aynı binaya girip aynı masaya oturup aynı işi yapıyorum. Aynı insanlarla aynı konuyu konuşup aynı tepkileri veriyorum.  Aynı saatte öğle arasına çıkıp aynı saatte geri dönüyorum. Ama bugünün bir farkı var bugün aynı tişörtü giymiyorum. Birazdan işten çıkıp hep gittiğim o kahve dükkanına gitmeyeceğim, o sokaktan geçmeyeceğim, aynı insanları selamlayıp gülümsemeyeceğim. Bu masadan kalktığımda çıkıp farklı bir şey deneyeceğim. Ve işten çıkıyorum aynı sayıda merdivenden inip aynı kapıya yaklaşıp aynı kelimelerle herkese veda ediyorum. Farklı bir sokağa doğru gidiyor adımlarım, farklı yüzler ve farklı sesler. İlk defa gördüğüm yerler ve kediler. İlerliyorum, koşuyorum bazen duruyorum ve yavaşlıyorum. Hiç bilmediğim hiç aynı olmayan bir kahve dükkanına giriyorum. Uzun süreden sonra tanımadığım biriyle konuşuyorum. Farklı bir ses tonu farklı konular. Farklı bir masada farklı sandalyeye oturuyorum. Tadını bilmediğim farklı bir kahve içiyorum. Tadı güzel ve farklı. O kahve dükkanından çıkıp sokakta ilerlemeye devam ediyorum. Karşıma bir mağaza çıkıyor, hiç görmediğim, adını bile duymadığım, farklı bir mağaza. Farklı adım sayıları, farklı bir kapı, farklı insanlarla dolu bir yer. Farklı renkte bir takım alıyorum kendime, hep giydiğim aynı renk aynı beden aynı marka takımlarımın aksine. Poşetleri orada bırakıyorum farklı bir günde farklı bir sebeple gelip alacağımı söylüyorum. Etrafıma bakıp devam ediyorum, farklı bir otobüs görüp otobüsün farklı bir koltuğuna oturup farklı bir durakta inmeyi planlıyorum. Farklı hisler kaplıyor içimi, tanımlayamıyorum. Otobüs ilerliyor, ben penceresinden farklı manzaraları izliyorum, ne de farklı yerler varmış buralarda diye düşünüyorum. İçimden bir ses geldin diyor ve iniyorum. Hiç bilmediğim, tanımadığım bir yerde farklı insanların içinde çok farklı hissediyorum. Ağaçlara doğru ilerliyorum, betonların içinde her gün soluduğum o aynı havadan daha farklı bir hava solumak için. İlerledikçe farklı binalar kayboluyor, sadece farklı ağaçlar, batmakta olan güneş ve sessizlik kalıyor geriye. Huzurlu hissediyorum farklı bir his, bu hissi ilk defa tadıyorum. Kendimi farklı otların içine atıp öylece uzanıyorum. Şehrin sineklerinden farklı bir böcek üstüme konuyor, elime alıyorum, yaklaşıyorum ve uzunca bakıyorum. Bir uğur böceği… Bana da uğur getirmesini diliyorum, ilk defa kendim için farklı bir şey diliyorum. Düşünüyorum, uyukluyorum, gözlerimden yaşlar süzülüyor. Yalnız hissediyorum ama bu farklı bir his değil. Her gün aynı yerde aynı insanların içinde aynı sohbetlerde hissettiğimin aynısı. Sevgilimin elini tutarken bile aynı his. Yalnızlık… Yerimden hafifçe doğruluyorum, hava epey kararmış. İlk defa bu saatte aynı yerde değilim, biraz korkutucu ama biraz da rahatlatıcı. İlerliyorum ağaçlar bitmiyor, aksine gittikçe derinlerine iniyorum ormanın. Telefonum aynı zil sesi ile aynı ses yüksekliğinde çalıyor ve her gün olduğu gibi aynı kişi aynı saatte arıyor. Sevgilimin telefon ekranındaki yüzüne bakıyor, beni affetmesini umuyorum ve telefonu açmıyorum. Herkesten özür diliyorum her zaman yaptığım gibi. İçimden aynı hayatımın aynı günlerinde yaptığım aynı şeyleri düşünüp aynı şekilde pişman oluyorum. Aynı üzülüyorum, aynı ağlıyorum. Ama farklı pes ediyorum. Telefonumu yere atıp her gün giydiğim aynı ayakkabılarımla onu paramparça ediyorum. Sonra aynı ayakkabılarımı çıkarıyorum. Aynı gülümsüyorum ama daha mutlu hissediyorum. İlerliyorum, aynılıklarımı kaybetmeyi diliyorum. Kendimi kaybediyorum. Çantamı o farklı yaprakları olan farklı ağacın yanındaki farklı çukura bırakıyorum. Gitmeye devam ediyorum, farklı bir yere farklı bir şekilde. Farklı olsun istiyorum sadece. Ve yok oluyorum o ormanın derinliklerinde. Kimse bulamıyor o günden sonra beni. Geriye sadece aynı kıyafetlerim, aynı evim, aynı arkadaşlarım ve aynı gözyaşlarım kalıyor. 


İlginizi Çekebilir

İstanbul'u Hiç Sevmiyorum

Merve YILDIZ ÖZBEK

Rüya

Seda GAZİOĞLU