Bedelsiz Saklı Cennet

Hiç fark ettiniz mi mutluluğun tek bir tarifi varken mutsuzluğun binbir çeşidi, hikayesi, yolu var… Mutluyum derken sorgulamazsın; yeter sana an’ın. Ama mutsuzum derken bin tane sorgulama, yargılama, suçlama, pişmanlık birbirini izler.

Hani mutsuzluklarına kolay tarafından neden bulmak için diyorlar ya “bedeli ödenmemiş mutluluk yoktur” diye, şimdi onu sorguluyorum. Çünkü mesela minicik bir yavru kediye bakarken veya yeni doğmuş bir bebeğin dünyaya gülümsemesini görünce, evladının ilk adımına şahit olunca, karanlık, puslu, sisli günlerin ardından çıkan güneş ısıtınca, kış ortasında açmış çiçek görünce, baharda mimozalardan, ıhlamurlardan yayılan kokuları duyunca, kaçırdığın sandığın o son trene son dakikada yetişince, iltifatlar işitince mutlu olmuyor muyuz, hem de hiçbir bedel ödemeden? Galiba biz insan ırkı işleri zorlaştırıyoruz. Çünkü mutluluk da mutsuzluk da bizim içimizde ve bakış açımızda. Hayata bakan penceremiz puslu ve kirli olursa, ne kadar güzel olursa olsun nasıl temiz algılarız dış dünyayı? Elimiz, yüzümüz, bedenimiz kirlenince yıkıyoruz da neden içimiz kararınca, mutsuzluğun temel sebebi; kalbimiz kırılınca, ruhumuz kanayınca gerekli temizliği ve tedaviyi yapmıyoruz? Oysaki hani şu herkesin aradığı mutluluğu kalbimiz biliyor; ne kadar yaralı olursa olsun ona sığınmamız yetiyor. Çünkü durmadan aradığımız o cennet içimizde. Kalbimizin sesine kulak vermemiz, ruhumuzun fısıltılarını, kimi zaman da sessiz çığlıklarını dinlememiz ve tecrübe etmesine izin vermemiz yeterli yaşamımızın efendisi olmamız ve bedelsiz bir mutluluk için. Zira dıştan gelen başarılar, aslında mutluluğun kaynağı değildir. Mutluluk, içimizde hazır olan bir süreçtir.

Şunu da unutmamak gerekir ki ille mutlu olmak, herkese iyi görünmek gibi bir zorunluluğumuz da yok. Olması gerektiği gibi akıyor hayat, bizim istediğimiz gibi değil… Ve kalpten inanıyorum ki olan da olması gerekendir. O yüzden olanı; didişmeden, sevgiyle kabul edip izin verelim olmasına. Kim bilir ve muhtemelen şu an olan bizim hayrımıza olacaktır bilmediğimiz gelecekte ve şu binbir derslerle dolu hayat yolumuzda.

Ez-cümle her yerde aradığımız mutluluk bir sonuç değil bir yoldur ve içimizde saklıdır! Yolumuz aydınlık ve güneşli, gece karanlığında yol alıyorsak rehberimiz demir kazık olsun!


İlginizi Çekebilir

Umut Hep Var Olsun

Aysel AKGÜL

Karşı Masadaki Kadın

Tijen ŞANLI ASLAN

Uçan Ev

Tahir Can GÜRSOY