Babana Sor

Lale’nin elbisemi çekiştire çekiştire çayırdan uzaklaşmaya çalışması, karşımda duran kadının “babana sor” sözünün kulaklarımda çınlamasıyla evin yolunu tutmuştuk. Kasap dükkânında çalışan babam, akşam yüz gram kıymayı elime tutuştururken “Baba bugün çayırda bir teyze yanımıza gelip ‘sizin anneniz yok, değil mi? Eğer babanız varsa bu küçük kızı almak istiyorum. Benim çocuğum yok. Babana sor.’ dedi.” Babam uzun uzun bana baktıktan sonra; “Kızım on bir yaşındasın, üç kardeşine annelik ediyorsun. Karar senin, istersen verebilirsin kardeşini.” Gece kardeşlerimin üstlerini sıkı sıkı örterken gözüm Lale’ye takıldı. Sapsarı lüle lüle saçlarıyla melek gibi uyuyordu. Sabah kahvaltıdan sonra koşa koşa yanıma geldi. “Abla hadi çayıra gitmeyecek miyiz?” Lale’nin gülen gözlerine bakarak; “Bundan sonra bizim çayırımız evimizin bahçesi. Hadi gel top oynayalım.” Top bir ara gökyüzüne doğru yükselirken annemin hayali bize bakıp gülümsüyordu.


İlginizi Çekebilir

Karanlıktan Aydınlığa

Berrin SEVİLMİŞ

Hiçlik

Armağan CENGİZ

Sevginin Saf hali

Sevil ÖZSOY