Sütü bakır tencereye boşalttım, kovanın dibini çalkalayıp döktükten sonra tencereyi sobanın üstüne usulca koydum. Odunlar azalmıştı, kovayı alıp dışarı çıktım. Lakin odunluğa hep korkak girmişimdir. Hafif bir ürpertinin ardından; incesi, irisi demeden odunları alıp eve geldim. Hava biraz çiseliyordu zaar, yeleğim ıslanmış. Yeleği çıkarıp odunları sobanın yanına götürdüm. Sobaya bir kaç odun atıp, sütü de şöyle bi karıştırdım.