Kadıköy'ün Boğası

Kadıköy denince ilk ne gelir insanın aklına? Tabii ki meydandaki öfkeli boğamız. Merak ediyorum yüzlerce insanın gün içinde önünden geçtiği boğamız neden öfkeli acaba? Birkaç çiçeğin arasında, bir taş yığınının ortasın hapsedildiği için olsa gerek.

Heykel 1864 yılında Paris’te heykeltıraş İzidor  BONHEVR tarafından yapılmıştır. Yapılma sebebi Fransızların gücünü Almanlara göstermek amacındadır. Fakat Almanlar Fransızları yenince heykel Almanya’ya gitmiş daha sonra Alman Kralı II. Wilhelm, İstanbul’u ziyareti sırasında II. Abdülhamit’e armağan etmiştir.

Kızgın boğamız İstanbul’un birçok yerine konduktan sonra 1987 yılında yerini bulmuş ve Kadıköy’e gelmiştir.

Boğa kimleri misafir ettin sen? Sevgililer senin adresinde buluştu, aşıkları kavuşturdun. Belki de sevgililer senin yanında aşklarını bitirdiler. Daima seni hatırlayacaklar. Cefakar boğam, senin yanında fotoğraf çektirmeyen var mıdır acaba? Sen kavuşmaların adresi, sen ayrılıkların adresi, sen insanların düşüncelerini özgürce haykırabildiği sembol.

Küçük bir hatıram var seninle ilgili, herkesin seninle bir hatırası olduğu gibi.

Annem İstanbul’a her geldiğinde, mutlaka vazgeçilmezi Kadıköy’e gider. Kadıköy’e indiği bir gün, işlerini bitirip oğlumu aramıştı. Biz de o an beraberdik.

-Lemi’ciğim benim işim bitti.

-Tamam anneannem, seni nereden alayım?

-Öküzün orda bekliyorum Lemi.

Annemin bu cümlesi bizi kahkahalara boğdu ve aile içinde ömür boyu unutamayacağımız güzel bir anı olarak  yerini aldı.

Aradan yıllar geçti, oğlum yurt dışına gitti. Anneannesini her aradığında, ‘Anneanne seni nereden alayım?’ der ve ve her seferinde aynı cevapla birlikte, kahkahalarla dolar yüreklerimiz.

-Öküzün oradan Lemi öküzün oradan.