Azalıp Çoğalmak
Bırakma zamanı olarak ilan ediyorum bu dönemi. Fazla kilo, kullanılmayan eşyalar, zayıflayınca giyerim denilen kıyafetler, negatif insanlar, elalem ne derler, kaygılı düşünceler, güzellik standartları, geçmiş pişmanlıklar, gelecek kaygıları vee beklentiler...
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil - saygı görmediğimiz yerde de olmayalım tabii - ancak söz konusu her türlü ilişkide sevilmediğim, kıyaslandığım ve/veya eleştirildiğim yerde olmama konusunda da kendime söz verelim.
Benim ona hizmet ettiğim halde sadece bana hizmet etmeyen diyerek konuyu egosal bir duruma çevirmeyeceğim merak etmeyin. Bana ve de dünyaya hizmet etmeyen sadece kendi çıkarını düşünen veya egosunu tatmin etmeye çalışan insanları da hayatımdan çıkarmaya niyet ediyorum. Beni aşağı çeken ve/veya çöpünü bana atmak isteyenleri de.
Çok sıcak havalar ile başladığımız haziran ayında fazlalık her şey yük oluyor. Taşıyarak terlemeye gerek yok. Eğer taşıyacak isek dünyada yer alan tüm canlılara hizmet edelim egoya değil.
Öncelikle evdeki fazlalıklar diye tabir edilen sonra kullanırım dediğim eşyaları ve zayıflayınca giyerim dediğim kıyafetleri bekletmeden ihtiyaç sahiplerine verme ile başlamak gerek. Senin beğenmediğin bir başkasının en sevdiği olabilir ve bir ihtiyacını giderebilir.
Kiloya gelince artık taşıdığın yükleri bırakma zamanın gelmedi mi dostum. Daha ne kadar bu ayaklar çekecek ağır bedenini. Kendine iyi gelmek için bırak gitsin.
Bir nesnenin ya da durumun gereğinden fazla olmasına fazlalık deniliyormuş. Kullanmadığımız eşyalar oldukça biz de kendimizi bir noktadan sonra fazlalık hissedebiliriz evimizde. Okuduğumuz ve bir daha okumayı düşünmediğimiz kitaplarımızı da verebileceğimiz kütüphaneler ve okullar var.
Yazının özetine gelmek gerekirse; fazlalıklarımızı bırakalım bununla birlikte bilgimizi, paramızı, eşyamızı, yemeğimizi, kitabımızı ve sevgimizi paylaşalım.
Paylaşalım ki biz azaldıkça çoğalalım.