Masada sıcak demli bir çayla an an yudumlarken içerisine karşılığı noksan sevgiyi, duygusal dip akıntısına kapılmış geçmekteydi geç kalınmış hadiseler… Tam karşısına bir sandalye çekti bir çay daha koydu, açık...
-Küçücük başını göğsüme yaslasan diner mi?
-Diner…
-Kalp kesiği dikiş tutar mı?
-Tutmaz…
Dakikalar geçti çay soğudu. Başını yasladı. Dindi. Kırmızısı durdu ama kestiği yer geçmedi.