O Diyar
… ki mutlaka denizli
Balıkları oynaşır cilveli cilveli
Bulutları pamuk, insanı gibi
Bir kuş uçumudur her yeri
Çölleri bile yeşille bezeli
Aç susuz yoksul
Yersiz yurtsuz, evsiz barksız
Hele ki anasız babasız, sütsüz aşsız
Uyuya kalmaz bebeleri
Narin çocukları baş tacı
Kurarlar dünyalarını en güzel oyunlarıyla
Çocuk işçilik nedir bilmezler O Diyar’da,
O Diyar’da büyür,
İnsan olurlar güzel mi güzel
Dünyayı yeni baştan kuracaklar
Şiddetlidir şiddetsizlik
Al sana, al sana, hep mahsustan
Papatya, gül saçar namlulardan
Gazze değil Hazze ‘dir adı
Sona ermiştir buram buram erillikler
Duyamazsınız öyle yerli yersiz
Yok …, yok anasını satayımlar
Doğası icabı kıymetlidir dişillik eserekli olsa da
Efendisi zannetmez kendini dünyanın ahmakça
Barışıktır doğasıyla
Ne gerek var O Diyar varken yeni diyarlar aramaya?
Taa ki beş bin ışık yılı uzakta
Tüketilecek malzeme mi ki dünya?
Çekirge mi ki insan?
Tüketip tükenircesine kaçan
Halbuki bilir
Ölümlüdür
Onuruyla yaşamalı, onuruyla ölmeli
Sevgi solumalı her nefesinde insan
O Belde’ye, Ahmet Haşim’e selamlar