Senden Vazgeçtiğim Günü Bekliyorum
Sen gittin…
Ve hayatımda yeni bir sayfa açıldı
Sen varken her şey çok kolaydı
Hayatın, yaşamanın, işin, gezmenin, sevginin anlamı
Sadece sendin
Yani sen hayatın ta kendisiydin…
Dünya senin üstüne kurulmuştu sanki
Ve sen olmazsan dönmeyecek gibiydi…
Zaman takılı kalırdı yokluğunda,
Çiçekler açmaz olurdu,
Kuşlar da uğramaz olurdu İstanbul’uma…
İnsanlar gülmezdi,
Anlamsız olan her şeyi söylerlerdi,
Bir tek unutmayı unuturlardı,
Ve durmadan seni hatırlatırlardı.
İnsanların gözlerine bakardım,
Herkesin gözünde büyük bir boşluk olurdu.
Bazen o boşluklardan birinde
Ben de kaybolurdum…
Hep kurtulurum sanırdım.
Bir gün bütün bunlara dayanamayacağımı anladım
Bilmediğim bir diyara yolculuğa başladım…
Yalnızım…
Bütün bu saçmalıklardan uzaktayım…
Yalnızım,
Ve yalnızlığımı yaşayabildiğim için mutluyum
Burada yalan yok, palavra yok, umutsuzluk yok
Tek bir gerçek var
O da ben…
Döndüm…
İşte buradayım saçmalıklarım…
Bak! Ben geldim nefret ettiğim hayat…
Ne olur yüzsüzlükle suçlama beni…
Döndüm…
Çünkü seni ne kadar özlediğimi farkettim
Göz yaşlarımı bir tek senin sileceğini anladım
İşte bak, döndüm,
Bu yüzden buradayım
Yalnızdım…
Anladım ve artık gerçeklerle varım…
Şimdi iyi dinle beni
Bak itiraf ediyorum her şeyi!
Dünyayı senin üstüne kuran bendim
Yoksa dünyanın seninle bir alıp veremediği yoktu sevgilim
Zaten tersi olsaydı, hala döner miydi dersin?
Zaman akıp gidiyordu,
Ne seni ne de beni beklemeden…
Sonradan anladım,
Geçmişte takılı kalıp, geleceği göremeyen de bendim.
Umutlarım tükenmişti,
Açmayan çiçekler gibi,
Oysa açmayan, sadece benim çiçeklerim de…
Biliyor musun?
İnsanlara gülmeyen de bendim,
Anlamsız her şeyi anlatmaya kalkan da ben,
Ve insanların yüzünde seni arayan yine ben…
Çünkü büyük bir boşluktun içimde sen…
Kim baksa gözlerimin derinliklerine,
O boşlukla tanışırdı, yani seninle bir tanem
Gerçeği artık anlıyorum,
Her şeyi anlamsız yapan,
Senin sayende ben oldum
Şimdi yasımı içimde doya doya yaşıyorum
Ve bundan garip bir haz alıyorum,
Artık senden vazgeçeceğim günü bekliyorum…