Sensizlik İle Nasıl Başa Çıkarım
Günün biri,
Sabahın körü,
Saatin bilmem kaçı...
Işımasını beklediğim günün kaderi
Kuşluk vakti geldi geçti.
Yola koyulmanın tam da zamanı
Birden durdu zaman, gözler nemlendi
Aklım firari...
Vakit öğlene kadar müsait.
Volta sayısı az, topuk sayısı çoktan belli
Ömür kısa, zaman çok.
Nefs kör, başım dumanlı.
Zaman en öte...
Kalakalmışlığım farkedilmesin, döndüm.
Dört duvardan kaplı rutubetli maphusta
Mübaşir mektup getirmez söz getirdiği kadar
Tesbih tanelerini say say ettik, günü bir ömür.
Güneşin kızılını bekliyor gönül,
Seyrinde gelip geçiyor sanma ömür.
Bekliyor karanlığı yine.
Gece olunca saymaz mısın yıldızlarını bulutsuz göğün,
Bak başladı ve bitti yine bir öğün.
Bir gece bağlanır binbir geceye gün ağarana dek
Sen yenebilirdin yalnızca beni sadece sen.
Sayıyorum ölümün yaklaşacağı günü, sanma.
Sanma, bana sövme
Yanımda olmadığında kovalarken akrep yelkovanı
İyi değilim sensizliklerde, gün aynı tıpkı dün gibi
Tıpkı sen gibi karanlıkta beliren şu sıfat
Seni andırır savrulan karaltıda saçları
Belli belirsiz bir yüz desem
Ama kokun yokmu ah o kokun
Mil çekilse gözüme mıh gibi kazınır yüzün gözüme,
Kimse yenemez beni, yine sana yenileceğim.
Odamın ışığını seni düşünmekten vazgeçtiğimde söndüreceğim
Ve gözümde gözlük kelimesiz kitabımın sahifelerini çevireceğim.