Tünelin Ucunda Görünen Işık

Hayat dramlarla dolu olduğu kadar kimi zaman da mutluluklar yaşatır.

Nöbette olduğum bir geceydi, uzun süren iki ameliyata girmiş yorgun ve uykusuzdum. Uyanık kalmak için  kahve içerken acil anonsunu duydum. Sedyedeki orta yaş üzeri bir hanımdı. Trafik kazası geçirmiş, yarı baygın, kanaması durmuyordu. Hemen ameliyata aldık. Ameliyat esnasında sağ ayak bileğindeki üzüm yaprağı lekesi dikkatimi çekti. Benim sağ ayak bileğimin üzerindeki lekenin aynısıydı. Zor ve uzun geçen başarılı bir ameliyattan sonra yoğun bakıma aldık. Kanatsız bir melek gibi yoğun bakımda öylece yatıyordu. Sanki bir çekim gücü vardı. Uzun zamandır hissetmediğim garip bir duyguyla ona sarılmak istiyordum adı Necla'ydı. Annemin de adı Necla, acaba ondan mı böyle yakınlık hissediyordum bilmiyorum! Tuhaf bir duyguydu. Birkaç gün sonra normal servise geçince, bana durumunu sordu anlattım. Sesinden çok tanıdık gibi geldi naif bir hanımdı. Hikayesini dinleyince sağ ayak bileğimi gösterdim şaşırdı "Ayla" kızım sensin diye heyecan dolu titrek sesiyle haykırıyordu. Evet, annemdi o benim! Depremde enkaz altında kalmıştı araştırmalarımıza rağmen yaşadığına dair bilgiye ulaşamamıştık  şu an karşımdaydı. Enkazdan değil ama yıllar sonra bugün ben annemi kurtardım.

Küçük bir gün ışığı gibi, yaşadığımız acılardan sonra mutluluk kapımızı çalmış, tünelin ucundaki aydınlığı görmüştük.


İlginizi Çekebilir

Kırmızı Ayakkabılar

Türkan VARDAN BAYDAR

Sığamıyorum

Dilek TAŞ ARSLAN