Yol nedir? Yolculuk nedir?
Belli başlı cevaplarla geçiştiriverişleriniz, kabullenişleriniz veya kabullenmeyişleriniz. Hepsi bütünüyle sizsiniz. Her şeyin farkında olup da farkında olmayışlarınız, egolarınızla yürüdüğünüz, bencilliklerinizi bazen gizleyip bazen de gizleyemediğiniz gerçek bir yoldasınız. Şimdi bir ufak pencere açacağım sizlere; 2020 yılında tüm dünyada bir virüs salgınına yakalandık. Çat diye... Hazırlıksız... Gezegenin bizlere armağan olan kocaman ayna misali. Hayatımız durdu ve yürüdüğümüz o yol ilerlemedi. Ne kadar yol kat edecektik oysa... Kiminin hayalleri, kiminin davranışları, kiminin kalbi ve vicdanı değişti... Korkularımız çoğaldı.
Çokça kabulleniş oldu... İyi de oldu diyebilirim.
Kabullenişe tekrar değinmek istiyorum. Hatta altını kırmızı keçeli kalemle çizen çocuklar gibi bastıra bastıra.
Kendinizi kabullenebildiniz mi? Karakterinizi... Tecrübelerinizi... Acılarınızı... Mutluluklarınızı... Pişmanlıklarınızı... Ve de vicdanınızı. O duran zamanda düşüncelerinizle baş başa kalınca nelerin farkına vardık. Peşinizden koşup yetişmeye çalışan koca bir vicdanınız vardı bir zamanlar. Bilemeyiz bakın biç arkanıza, yanınıza, önünüzdekine nerelerde?
Aslında demek istediğim kendi aynamıza baktığımızda bu yolculukta nasıl değerlendirdiğimiz. Şimdi buna yoğunlaşıp kendi içimize dönelim.
Hep başkaları tarafından öyle alışmışız ki değerlendirilmeye, kabul görülmeye, en olmaya... Olmak ama ne olmalı. Ya da ne olmak?
Durup tartıştınız mı o aynada ne olduğunuza? Nerede olduğunuza?
İçinizde yanıp tutuşan o merak ettiğiniz soruları soruyorum aslında. Basitleştirdiğim fikirleri öne sürüyorum... Ve yine sizler... Her şeyi çok bilen, bildiğinizi sandığınız sizler... Bastırdığınız her şey bir şekilde yolunuza çıkıyor isteseniz de istemeseniz de... Mutlak değerinizi keşfedin... Şimdi tekrar soruyorum...
Yol nedir? Yolculuk nedir?