Acı

Okuldan izin alıp, büyüdüğüm sokaklardayım. Sokaklar bu kadar, acı soğuk, derin miydi? Binalar kasvetli hüzün dolu.

Hastane yoluna yöneliyorum. Annemi ameliyata almışlar mıdır? Babam denilen adam, yine sarhoş eve gelip, anneme şiddet uygulamış, komşular annemi hastaneye zor yetiştirmişler.

Kapıda ablam karşılıyor, koridorda beraber bekliyoruz. Bütün gece ben kalacağım annemin yanında. Tedirginlik, güvensizlik, kuşku, zaman zaman umutsuzluk, elimde olmayan nedenlerle, yüreğime beynime düşünceme oturuyor. Hâlbuki annemin ölmesi doğal, ölmeyip yeniden yaşama dönmesi de. Başkaları için çok güncel bir olay ya benim için ya bizim için ya gözaltında bulunan O adam için, kendince zafer kazanmış mıdır?

Karanlıkla birlikte seslikte geliyor hastaneye. Annem yatıyor. Bakıcı gereken işlemleri yürütüyor. Odanın penceresi açık, birkaç metre ötede acil servis, Şimdi oraya durmadan yaralılar ölüler taşınıyor. Biraz önce hastane yakınında kaza olmuş; yolcu otobüsü ters dönmüş, daha sonra ağlayan insanlar acil önüne gelip yakınlarını arıyorlar.

Annemin yanına uzansam mı?

Tüm gece ölüler, yaralılar.

Hayır, hayır burada uzanmak sakin düşünmek olanaksız.

Kantine inip, çay içerken dolunaya bakıyorum. Şimdi annem yalınız. Yanına gitmeliyim.

Gece yaralılar, hastalar, cesetlerle ilerliyor. Bir ara karşı morga gidip tüm cesetlere bakmak istiyorum, anlatması olanaksız bir gece.

Annemin de morga alındığı haberi geliyor.

Yer, gök kökten sarsılıyor, bir aile; ince şeffaf poşet gibi, rüzgârda amaçsız savrulma halini alıyor.

Bağıra çağıra çıkıyorum hastaneden. Aniden sokağın ortasında durup, ilk defa fark edilmek istiyorum. Kendimden o kadar uzaklaşmışken, bu defada aykırı bakışların üzerimde gezinmesine izin vererek, varlığımı hissetmeye çalışıyorum belki de.

Küçüklüğümden beri gördüğüm ve duyduklarımın, tersini yaptım ilk defa, durdum ve etrafıma baktım, büyüdüğüm şehrin tam ortasında.

Anımı, acılarımı yaşamak istedim veya korkularımla yüzleşip, geçmişten sıyrılarak yeni bir yaşama karar vermek. Arada kalıp sıkıştım.

Artık hiçbir şey başlangıçtaki gibi değil. Zorlaşıyor kolaylıklar.

Güneyin yaz sıcağında; sanki üzerime palto almadan, karlı havada yürür gibi, soğuk bir rüzgâr gibi üşütüyor hayat.


İlginizi Çekebilir

Yaşam

Adem TAVUKÇUOĞLU

Hediye

Aylin KAYA USTAMEHMETOĞLU