Başlangıç

“Neredeyim ben, çok aydınlık, göremiyorum, neredeyim?”

“Korkma ben yanındayım.”

“Sen de kimsin, neredeyim ben, bu ışıklar nedir?”

“Dünyaya hoş geldin. Yeniden.”

“Dünya mı, yeniden mi.”

“Sakinleş, korkma, yeniden doğdun. Doğalı henüz birkaç dakika olduğu için tam olarak göremezsin, konuşamazsın. Hoş geldin bebek.”

“Sen de kimsin? Yeniden mi doğdum? Olamaz! Öldüm mü yani? Neden? Nasıl? Annem nerede, kedim nerede?”

“Ben meleğim, bebek.  Korkma hadi, sakinleş artık. Daha önce de kaç kere geldin dünyaya.”

.....

“Ağlamak da bir seçenek tabii ki her bebek gibi. Sakinleşmene yardımcı olur, ben seni burada bekleyeceğim.”

 

“Tamam. Sakinleşiyorum. Çok fazla sorum var. Nasıl öldüm?”

“Uykunda kalp krizi geçirdin.”

“Hiçbir şey hatırlayamıyorum.”

“Çok normal, ölümü kimse hissetmez, olur biter.”

“Bitirmem gereken bir sürü şey vardı. Konser biletim vardı haftaya cuma gidecektik. Kabanımı kuru temizlemeye verecektim. Sonra, misafirler vardı evime davet edeceğim.”

“Üzülme, tamalanmayan işler her zaman olur.”

“Görmediğim yerler, söylemediğim sözler… Hepsi bitti mi şimdi. Aurora ışıklarını görecektim, karaokeye hiç gitmemiştim, denemeler yazacaktım. Denize doyamadım. Emekli olacaktım.”

“Bitmesi gerekenler bitti, şimdi yenileri başlıyor.”

“Neden yeniden başlıyor?”

“Karma. Asıl tamamlaman gerekeni tamamlamak için.”

“Karma mı? Kaçıncı kez peki?”

“Altı.”

“Altı mı? Hala öğrenemediğim nedir?”

“Boş vermeyi öğrenemedin. Gelip gelip gidiyorsun.”

“Anlayamıyorum, nasıl öğreneceğim, ne yapmam gerekiyor?”

“Yolunu kendin bulmalısın.”

“Her yeniden doğuşumda sen mi yanımdaydın?”

“Evet, ben senin koruyucu meleğinim.”

“Neye benziyorsun?”

“Neye benzememi istersen ona.”

.....

“Dur tahmin edeyim. Kanatlı bir kedi olabilirim.”

“Her gelişimde aynısını mı söyledim yoksa?”

“Birazcık öyle oldu.”

“Bu kadar istikrarlıysam, Yüz on altı kez yeniden doğma ihtimalim de var demek ki.”

“Aşama kaydettiğini söyleyebilirim; baştaki feryatların, yerini gülücüklere bırakıyor.”

“Yeniden insan oluyorum, değil mi?”

“Evet.”

“Kadın mı erkek mi?”

“Kadın.”

“İsmim ne olacak?”

“Mia.”

“Hayatım daha eğlenceli olabilir mi?”

“Tabii ki.”

“Daha uzun?”

“Dersini öğrenme hızına göre değişir.”

“Kedim olacak mı?”

“Olmaz mı.”

“Mesleğim ne olacak?”

“Müzik öğretmeni olacaksın.”

“İnanmıyorummmmmmm,hep bunu istemiştim. Bu sefer gözlük takmak istemiyorum, düzgün dişler de istiyorum.”

“Gözlüğü attık, dişler de tamamdır.”

“Annem ve babam başkaları mı olacak?”

“Evet, her zamanki gibi başkaları.” 

“İkisi de hep yanımda olacak mı?”

“Tabii ki her seferinde olduğu gibi.”

“Çok arkadaşım olacak mı?”

“Evet, hem de dünyanın her yerinden.”

“Bu sefer insanlıkla ilgili hayallerimi gerçekleştirebilecek miyim?”

“Evet, hem de fazlasını.”

“İnanamıyorum, çok mutlu oldum. İstediğim her şey olacak desene.”

“Kısmen, evet.”

“Nasıl oldu ki bu?”

“Yaşayacağın şeyleri aylardır, yıllardır, hayatlardır kendine çekiyordun zaten.”

“Ama ben yeni hayatımda yaşayacağım her şeyi şimdiden öğrendim, ne anlamı kaldı ki sürprizi kaçtı gitti.”

“Üzülme. Seni sakinleştirmek, şaşkınlığını atmana yardımcı olmak için gelmiştim yanına. Bu konuşmanın sonunda yanından ayrılacağım. Konuştuklarımızın hiçbirini hatırlamayacaksın, beni de. Her koşulda, her zaman, en iyi seçenek gerçekleşir. Sıkıldığında, bunaldığında beni çağır. Ben hep yanında olacağım. Ben senin koruyucu meleğinim unuttun mu? Unuttun gitti…”


İlginizi Çekebilir

Sığamıyorum

Dilek TAŞ ARSLAN

Bir Üsküdar Sokağının Yazarı

Büşra Dilara KARABULUT