Beyaz Gelincik

Yıldızlar o gün diğer günlerden daha farklı parlıyordu. Karanlık gecenin tek ışığıydı yıldızlar. Kalp atışı her gördüğünde daha fazla artıyordu. Dizleri titrer, ter  tüm vücudunu sarardı. Dinlemek isterdi sadece o konuşsun . Öyle kokular sürerdi ki geçtiği yerler o kokardı. Sokağın başında bekler tesadüf gibi yapardı. Aslında o beklerdi kalbinin geçmesini. Hareketsiz kalırdı bir an öylece bakakalırdı ve titrek bir ses tınısıyla merhaba der kafasını utancından kaldıramadan oradan uzaklaşırdı.
Seviyordu artık anlamıştı ancak sözlere dökülemezdi çünkü sözü vardı ailesinin. Kendisine ait olmayan ancak tutmak zorunda olduğu sözü vardı. Yapmak istemese de gelmesini istemese de o gün gelmişti. Güneş yüzünü göstermeye başlamıştı, saatler öyle hızlı geçiyordu ki sanki her şey sonunu hazırlıyor gibiydi.
Çevresindeki herkes için gün öylesine aydınlıktı ki ancak onun için karanlığın ta kendisiydi o gün.
Bir kafesin içine hapsediliyordu aslında. Onun için artık o sokaklar hep boş kalacaktı, o hoş kokular yoktu, beklemek vardı sadece, o son nefesini vermeyi beklemek vardı. 

İlginizi Çekebilir

Duba ,Kara ve Yasak

Fazilet GENÇ AKARÇAY