Eflatuni Aşk

Uzun zamandır yazmamıştım O’na…

Açıkçası artık benden bir mektup beklediğini de zannetmiyordum. Bu zannımın sebebi kendisine 1021. mektubu göndermiş olmama rağmen henüz tarafıma bir tane bile mektup göndermemiş olması idi. Ama aldığım haber kelebeklerimi havaya uçurdu. O’nun içindeki umut benim hücrelerime ışık oldu. Işık, güneş; güneş ise besin oldu. Besini olmadan hangi canlı yaşayabilir ki?

Ben de yaşayamazdım…

Enkazın altından çıkan ben olarak değil de yeniden doğmuş olmanın hafifliği ile sana yazıyorum bu mektubu…

Bir adresin var bende ama doğru adres mi bilmiyorum. Mahallemizdeki dedikoducu deli Selma’dan aldım yeni adresini. Benden mektup beklediğini ama Londra’da öğrencilik hayatının çok meşguliyet içerisinde geçtiğini ve bundan dolayı da bana yazamadığını ancak göndermiş olduğum tüm mektuplarımı okuduğunu söyledi. Öğrenci yurdundan ayrıldığını artık okuldan arkadaşlarınla bir evde kaldığını da paylaştı. O kadar heyecanlandım ki bu bilgileri nereden öğrendiğini bile soramadım. Umarım yeni yaşamında çok mutlu olursun. Senin mutluluğun demek benim mutlu olmam demek bilirsin. Seni görmeyeli 2 yıl 8 ay 14 gün 5 saat ve 23 dakika oldu. Ailen seni uçağa bindirirken hemen arkalarında duruyordum. Sen beni hiç görmedin önemli değil ben seni gördüm ya.

Sahrayi Lisesi’ne giderken aynı yolu yürürdük seninle gerçi sen bana hiç bakmazdın ama bilirdim ben utanıyordun o yüzden bakmıyordun. Eflatun renginde olan hırkan kollarından düşüyordu her zaman. Seni bir saniye olsun görmek tansiyonumu bir düşürüp bir çıkarıyor kalbimi yerinden fırlatıyordu. İsmini kağıda yazmak bile gönlüme huzur verirken sana mektup yazmak bu hayattaki en büyük mutluluğum oldu.


İlginizi Çekebilir

Hayalperest Kalpler

Betül ÇEKİCİLER

Gül

T