Fabrika Ayarları
Bir düş gördüm. Çok büyük bir dünyadayım. Kalabalık. Mahşer gibi akın akın barışçıl insanlar. Her biri aynı yerde birbirine ilişmeden. Kimi bir köşede dans ediyor, arkadaşları el çırpıyor, kimi kitapçının önündeki sandalyede oturmuş, kırmızı kaplı bir kitabın içindeki bir cümlenin anlamını tartışıyor, kimi mis gibi kokan taze mısır satıyor, kimi sırtını duvara yaslamış, sağa sola bakıyor. Kimi tezgâh açmış çocuklara elma şekeri satıyor. Kimi uzun giyiyor, kimi kısa, kimi kısa siyah saçlı, kimi uzun sarı saçlı, kimi Fransızca konuşuyor kimi bambaşka anlamadığım dilde. İki sevgili el ele yürüyor. Çocuklar koşuyor. Anneleri onların güvende olduğunu biliyor. Bir büyük klasik müzik konserinden çıkarken, tiyatro oyuncuları ile karşılaşıyor. Onları geçen geceki oyunları için tebrik ediyor. Kimi teraziyi hiç oynatmıyor. Kimi gazetesini okurken kahvesini yudumluyor. Kimi inancını uyguluyor, kimi ona alan açıyor. Ortak insanlık için. Kimi affediyor. Kimi özür diliyor. Her kişi kendi içine bakıyor. Her bir insan kendini buluyor. Aniden klasik müzik notaları her birine selam vererek usul usul dolaşıyor, yükseliyor, yükseliyor. Dokundukları yüreklerde barış ve kardeşlik yeşeriyor. Ateşi çağrıştıran her şey kapatılıyor, insanlar birbirlerinin ihtiyacı olan her şeye savaşmadan ulaşıyor.
Uyandığımda uzun zamandır özlemini duyduğum şölen havasındaki düşüme geri dönmek istedim. Gerçek denilen dünyanın gürültüsü dayanılacak gibi değildi. Bulut olmak istedim. Gerçek hayatta parçalara bölünmüş ne varsa toplamak istedim. Yalanı - doğruyla, savaşçılığı- barışçılıkla, açlığı- toklukla, adaletsizliği- adaletlilikle. Her neyse diğerlerini de. Buluşturduğum her bir şeyi yoğurmak, yeni bir dünya yaratmak istedim. Simit kokusu, taze ekmek kokusu, sıcak bir bardak çayın sakladığı muhabbetin sıcaklığını, hatırlatmak istedim. Her bir şeyi katlanılır hale getirmek istedim. Bir Orkestra kurdum. Her enstrümana rica ettim. Lütfen, mümkünse, yeni bir şey çalalım mı?
Artık zamanı gelmedi mi? yeni sözler söylemeye.
Barış gibi.
Saygı gibi.
Merhamet gibi.
Şefkat gibi.
Güven gibi.
Adalet gibi.
Sen de ben de onda var.
Umut gibi.