Ben Okyanusum
Ben okyanusum !
Ey Ademoğlu ! Sen benim bağrımdan çıktın. Ben seni daha tek hücreli bir amip iken tanıdım. Milyonlarca yıl sabırla emzirdim seni mavi sütümle.
Önce pulların çıktı, balık oldun. Mercanlarımla besledim seni, barınak oldum resiflerimle.
Sonra, milyonlarca yıl sonra, ayaklandın; karaya attın kendini. Artık yeni bir yuvan vardı. Giderek gelişmeni izledim. Sahilden ağaçlara, mağaralara geçmeni izledim. Aralıksız değiştin, değiştikçe çoğaldın, çoğaldın.
Her ana gibi koparmadım yine de göbek bağımı; besledim seni eski kuzenlerin balıklarla; susuzluğunu giderdi uzantılarım, nehirlerim.
Sense Neptün’ün mızrağını saplarcasına böğrüme, kirlettin beni kustuğun pisliğinle, atıklarınla.
Beni aldın, değiştirdin, şişeledin, tükettin damla damla. Sonra böğrüme geri fırlattın bağrımı delercesine. Poşetlerinle, zehirlerinle kapladın nazik cildimi.
Ama artık yeter !
Katlettiğin orman kardeşlerim, yok ettiğin mercan kayalıklarım, zehirlediğin balık evlatlarım adına açtım kollarımı geliyorum sana 500 METRELİK TSUNAMİLERLE YEDİ DENİZ, ÜÇ OKYANUSTAN !