Merak Etmeyenlere

Hangi halim şimdikini daha çok severdi?

Kendimle olan bu yolculuğun neresindeyim?

Zaman bazen hızlı, bazen yavaş

Ama geçiyor, orası kesin

Her değiştiğimizde başka biri oluyorsak, toplamda kaç kişi olduk kim bilir.

Kendi kalitemizi test etmek için mi geldik?

Belki, belki, belki...

Madem, öyleyse, peki...

O kadar çok şey bilmiyoruz ki

Kime sorsak?

Bir ömür bazı şeyler için çok fazla, bazı şeyler içinse ne kadar az.

İyi günümüzdeysek hiç bitmesin diyoruz

İşler biraz sarpa sarınca oof bitse de gitsek

O kadar çok şey bilmiyoruz ki, yine

Mesela bitince nereye gidilecek?

Hem biten ne, bitmeyen ne?

Normal karşıladığımız, olağan gördüğümüz, sıradan bulduğumuz her şey, ne kadar normal?

Boşlukta duran bu fanusun içinde yaşamak sanki çok normalmiş gibi nasıl da kapanmışız hayret etmeye,öğrenmeye

Her şey ama her şey mucize halbuki

Şu derinin örttüğü sistem

Her işini bize sormadan yapabilen bu organlar, hücreler

Aldığımız nefes

Ağzımızdan çıkabilen şu ses

Ne kadar kıymetli hepsi

Ne kadar çok iş yapıyor bu beden, biz hiçbir iş yapmazken bile

Toprak ne kadar anaç

Her şeyi kabul ediyor, dönüştürüyor bir şeye

Su ne kadar nazik, her yere uyum sağlıyor, ulaşıyor bir şekilde

Şikayet eden hiçbir şey görmedim insandan başka

Ağacın kökleri var, bir yere gidemez, ama memnun

Hayvanın devleti, güvencesi, evi, işi, parası, giysisi yok ama bir şekilde bakıyor başının çaresine

Peki insan?

Derdi bitmez, arzusu bitmez, kavgası bitmez

Hakikatin kitabı alem olmuş, açılmış, serilmiş gözler önüne

Bitki der, geçer

Hayvan der, geçer

Gündüz der, gece der geçer

Aslını bilmez, merak da etmez

Geçenlerde üç yaşındaki yeğenim sormuş, demiş ki: “Anne, bu ne böyle neden her gün sabah oluyor, hep aynı, neden böyle?”

Siz olsanız ne cevap verirdiniz?

Gerçekten, bunca prodüksiyon neden?

Bunca isim, bunca suret, bunca uğraşı, sürekli genişleyen evren

Ne anlatıyor bize bu alem?

Aman, düşünmeyelim, dünyamız yıkılmasın

Çok biliyoruz, bildiğimiz yerlerden konuş, içimiz sıkılmasın

Hepimiz öleceğiz, olsun, ya cennet ya cehennem

Aman öleni çabuk gömün, çok sürmesin

Bırakıp gideceğiz ama her şeyi de sahiplenelim tabii

Ölümü unutalım gitsin

Öyle mi?

Doğum kesin var

Ölüm de kesin var

Zaman da kesin geçiyor

Kesinlikle yaşlanmak da var

Evet, güneş de her gün doğuyor, o da kesin

Kesin olmayansa, neye dönüşeceği herkesin

Kesin! Tamam. Burada bitsin.

Ortaya çıkmasın şimdi büyüklüğü cehaletimizin.


İlginizi Çekebilir

İtiraflar

Yeşim ŞANTAŞ DERE

Çirkin Şehir Maymunları

Bünyamin ÇOBAN

Kurtuluş Bileti

Sinem ALTUĞ