Farkındalık


Alarm çalıyor

Uyan

Farkına var

Bugün senin farkındalığının günü

Farkındalık genel anlamda, bir canlının çevresinde oluşan, gelişen olayları bilme, algılama ve duyumsama becerisidir. Göreceli bir kavram olan farkındalık, yargısız bir şekilde şimdiye, bu ana odaklanabilmek amacıyla dikkatimizi toplayabilmektir. Zihnimiz geçmişe ya da geleceğe seyahat ettiğinde burada yaşadığımız ana dönebilmektir.

Zihnimizle baktığımızda, geçmişi ya da geleceği seyrediyorsak, şu andaki gerçek gözlerimizle gördüklerimizi fark etme fırsatını yitirdiğimiz anlamına gelir. Bu durumda şu andaki deneyimler elimizden kayıp gider ve o anda var olmayan yaşantılara ait üzüntüler, endişeler ve korkularla yüzyüze geliriz. Farkındalık, zihnimizin böyle seyahatleri yaptığını fark etttiğimizde şimdiki anı tekrar yakalamasına yardım eden bir araçtır. Zihnimizin bu tür geçmiş veya geleceğe dair gezintilere çıktığında, hemen hop şimdi şu ana, yaşadığımız buraya yönelmek, yapabileceğimiz en önemli adımdır.

Farkındalık, şu andaki düşüncülerimizi, duygularımızı bedenimizde duyumsadıklarımızı yargılamadan yorum yapmadan gözlemlemektir ki yargısız olmak, deneyimlerimizi iyi kötü, berbat güzel, gibi sıfatlarla değerlendirmemektir

Olanı olduğu gibi kabul ederek, serbest bırakmaktır. Hisleri özgür bıraktığınızda endişe, üzüntü, kaygı, öfke gibi olumsuzluklar yaşantısına karşı tolerans kapasitemizi arttırmış oluruz. Düşünce ve duygularımızla, olanlarla bağlarımızı gevşetmektir. Onlarla uğraşmaktan vazgeçip, serbest bıraktığımızda bu duyguların üzerimizde bıraktığı olumsuz etkiler, kendiliğinden ortadan kalkmaya başlayacaktır.

Düşüncülerimizi ve duygularımızı kontrol etmek demek, denizdeki dalgalara engel olmaya çalışmak gibidir, bunu yapmamız olası değildir ve oldukça yorucudur. Hatta, bu duygular insanı hasta bile edebilir. Tüm bunları kendi seyrine bıraktığımızda eninde sonunda kıyıya vurarak ortadan kaybolduklarını görebiliriz.

Farkındalık, ''Şuanda ne yaşıyorum'' sorusunun cevabı olarak, kendi düşüncelerimizin duygularımızın ve bedenimizin gözlenmesi yoluyla elde edilen zihinsel bir durumdur.

Bilinçaltımızın temel işlevlerinin en başında, doğal olarak bizi korumak gelir. Bunu yapmak için bizi güvenli alanlarda tutmaya çalışır. Bu güvenli alanlarda tutabilmek için de zihnimize negatif düşünceler getirir, ilginç olan tarafı ise düşündüğümüz şeylere dönüştüğümüzde hayatımızı çekilmez hale getirebilir, hayatı kendimize zindan ederiz.

İnsanların büyük çoğunluğu geçmişte yaşar ''.... kişi bana bunu yaptı, beni kandırdı'' şeklinde düşünür ve geçmişte yaşayan kişi depresifleşir. İnsanların geri kalanın büyük bir kısmı da gelecekte yaşar ''Okul bitince mutlu olacağım. Evlenince rahatlayacağım'' gibi düşünceler içinde, endişelere kapılır. Geçmiş ve gelecekte yaşamak mutlu olmayı engellerken, diğer taraftan da mutsuz olmak için elimizden geleni yaparız.

Farkındalık öğrenebilen bir beceridir, aslında içimizde var olan bir yetidir. Etrafımızdaki olanlara, günlük olaylara; geçmişte edindiğimiz deneyimlerimiz düşünce ve inançlarımızın şu anki yaşantımıza bulanıklaştırmadan bakabilme yetisi olup geleceğimizi yönlendirmesidir.

Farkındalık şimdi ve burada olmakla başlar. Şuanda bu yazıyı her nerde okuyorsanız okuyun şimdi ve burada olmanın tadını da ekleyin. Sadece bu yazıyı okurken değil yemek yerken, çay içerken, sohbet ederken şimdi ve burada olursanız hem çok keyif alırsınız hem de karşımızdaki insanlar da kendilerini değerli hisseder.

Hayattan kaçmak için değil, hayatı kaçırmamak için yola çıkmak sloganımız olmalıdır.

Tavsiyem daha doğrusu size tüyom, kendini geçmişte ya da gelecekte gördüğünde, yakaladığında, hemen şimdiye bu ana dön ve odağını sevdiğin bir şeye çevir. Oldukça kolay olan '' Andayım. Akıştayım. Sevgideyim. Huzurdayım. Dengedeyim'' gibi afirmeler de size yardımcı olacaktır.

 


İlginizi Çekebilir

Kadıköy

Fatma SOYER

Sobanın Külleri

Tahircan GÜRSOY