Gökten Düşen Ruhlar
Bütün taframla hantal çamurlara bulanmış ruhumla, ayaktayım ayakta
Kazıyorum dur durak bilmeden, ağzı yamuk mu yamuk kasvetli sonsuzluğa
Bir kısrak gibi göklerden çayırlara, tek bir nalla, tek bir nalla
Düştüm tepelerden, süzüldüm derelerden, çıktım bayırlardan taşlardan ama kalbi taş olanlardan
Çığırganlık mı? değil. Ağlamak mı? hayır
Nal ki o nalların altında erişilmeyen sonsuzluğa
Kapılar ki kapılar açılır binlerce hanlara
Gökler ki bu hanın kapıları, çağlayanlar olmamış şarapları, şeytanlar ki muhafızları
Arayışın kıyısında dalgaların sertliğiyle savrulan ruhlar
Her savruluşta okyanusların sessizliğe terk ettiği ruhlar
Hani o bakışlar kayboluşlar, eli boş karanlığın dolanmaları
Erguvana düşen günahın damlaları
Gökten düşen her ruhta, bu günahın izleri
Sessizliğe doğru varılan haykırışlar
Bu demde varılmayan yolculuklar
Göğün ta öteki ucundan, varılmayandan
Seslenir usulca yaprakların hışırtıları
Islıklı çöllerin kasvetli bakışları
İçindedir içinde dertlerin dermanı
İçindedir içinde dertlerin dermanı