Herkesten Uzak

“Biri ölmüş, sahilde, kıyıya vurmuş cesedi.” Bağrışmalar, koşuşturmalar arasında istemsizce sesin geldiği yöne doğru yöneldim. “Çenemi tutarım sahildeki olayı anlatmam inşallah Seyhan’a.” Kocasının ölümüydü hayat dolu Seyhan’ı ölümle yüzleştiren. Ona kavuşmak için kendini sonsuza kadar uyutmak istemişti birkaç ay önce. Oysa kalabalık bir ailesi var Seyhan’ın.  Çok sevdiği insan, dünyadaki son nefesini verdiğinde, kendi yaşarken ölür mü? O ise tek başına bir odaya gömülmeyi seçiyor. Kalabalıktan biri bağırdı. “Kadın cesedi.” Kurtarma teknesinden uzanan eller, denizdeki cansız varlığı siyah bir poşetle üzerine örtmeye çalışsa da başarılı olamamış, sadece başını örtebilmişti. Hareketsiz bedenin ayaklarına değen köpükler onu karaya doğru itelerken, üstünden sıyrılarak gelen su tekrar denizin içine akıyordu. Nihayetinde karaya çıkarmışlardı. Şişmiş vücudu titredi aniden, cebine giren balıklar kafasını çıkarmaya çalışıyordu. Siren sesleriyle gelen polisler biriken kalabalığı uzaklaştırdı. Kalabalığın arasından yerde anlamsızca yatan kadına baktım. Kadının yüzündeki örtü aralandı birden, iki gözü avurtlarından aşağı bembeyaz bir iple sallanıyordu. Yanakları ve burnu oyulmuş, içine yosun kum dolmuştu. Dişleri inci gibi sıralıydı. Kumların üzerine düşen sertleşmiş sağ elinin üzerindeki dövme, dikkatimi çekti. Elimde sıkıca tuttuğum telefonla aynı mahallede büyüdüğüm ve bana hiç cevap vermeyecek Seyhan’ı aradım. 


İlginizi Çekebilir

Sanat Genlerimizde

Nuray SEZEN

Geç Gelen Bahar

Ayşe Özge OĞUZ

Belki Az Belki Çok

İrem ATALAR