Satılmış'ın Kurtuluşu

Bir türlü geçemedim gündüz vardiyasına. Yeni işe giren çömez güvenlikçiler bile geçti, ben geçmeyi başaramadım. Zaten neyi başardım ki? Şeytan diyor ki çık müdürünün karşısına koru söyle içinden geçenleri;

“Müdürüm vardiyalı arkadaşlar, bir bahane bulup hep gündüz nöbet tutuyorlar. Kimi çoluğunu çocuğunu kimi de hastalığını bahane edip gece işinden kaytarıyorlar. Çocuğum çoluğum yok sağlığım da iyi diye mecbur muyum bu adaletsiz görevlendirilmeye?”

Yoo, vallahi de billahi de diyemem, koskoca müdürün yaptığı işe karşı gelemem. Ama bu gidişle tüm nöbetler bana kalacak. Bu sabah da gündüzlü arkadaş gecikti. “Kusura kalma, sabah otobüsü kaçırdım” derken, pişkin pişkin sırtımı sıvazlamaz mı. Gel de çileden çıkma!

Ah be Satılmış! Ah be başkalarına adanmış ruh! Sen çileden çıksan, ne yazar? Adını anan Satılmış koyduğu gün yazılmış kaderim. Ruhun satılmış oğlum senin. Beş ölü doğan bebenin ardından, yaşayayım diye annem zamanımda ruhumu bir yatır dedeye satıvermiş. Nefes almışım ama herhalde o sebepten “Gel Satılmış, git Satılmış” nefes tüketmekten başka bir duruş bilmem.

Neler oluyor sabah sabah bizim mahallede? Herkes toplanmış, film seyreder gibi bakıyorlar foseptik çukuruna. Kedi mi düşmüş çukura, yazık! Kurtarmak için bir şeyler yapmalı.

“Yapma Satılmış, o taşa basma düşersin!” deseler de din-le-me-ye-ce-ğim. Canım ne isterse, neyi doğru bilirsem onu yapacağım. Bir cesaret kaplıyor yüreğimi.

Basar basmaz, çukurdayım. Boynuma kadar boka batıyorum.

Olsun, minik kediyi de ruhumu da kurtarıyorum!


İlginizi Çekebilir

Beni Unutma

Işın GÜVEL

BİZken BİRiz

Sevil ÖZSOY

Öz

Fatma SOYER