Frigan Olmak
Friganlık çoğu kişinin bildiği gibi çöpten yemek yemek değil, aslında tüketim çılgınlığını protesto etmektir.
Ben de israfı, böylece lüzumsuz tüketimi önleme kısmına çok uyuyorum.
Dişimi fırçalarken suyu asla devamlı açık bırakmıyorum. Hele kurak geçirdiğimiz son zamanlardan sonra daha da dikkat eder oldum.
Sebzelerimi yıkadığım sularla çiçeklerimi suluyorum.
Fazla ekmeğim olunca buzdolabında muhafaza ediyorum. Yiyeceğim zaman ısıtarak tüketiyorum. Dün kahvaltıya gittim bir restorana. Bitirilemeyen ekmeklerin çöpe atıldığını öğrendim. Halbuki restoranlar için bunları bir yerde toplamak hiç zor değil. Barınaktaki hayvanları beslemek için iyi bir yol değil mi? Ben dün kalan ekmekleri paket yaptırdım. Kalanlarımızı paket yaptırmaya alışsak ne güzel olacak.
Oturduğum odadan başka odaya giderken ışığı söndürüyorum. Ben elektrik mühendisiyim. İnanın bana, elektrik ne kadar pahalı ve zor üretiliyor, iyi biliyorum. Boşa yanan lambalar içimi acıtıyor. Milli servet israfı.
Apartmanlarımızın bahçelerinde var olan meyve ağaçlarının meyvelerini topladınız ya da toplattırdınız mı hiç. Genellikle meyveler yerlere dökülür ve çürür. Kimse üstündekileri toplamaz, toplayana da “aman işin mi yok” diyenler çıkar. Pardon ama neden? Onlar bildiğimiz meyve değil mi? Toplasak da birileri yese olmaz mı?
Banyoda musluktan sıcak su gelene kadar akan suyu bir kapta toplayıp ev temizliğinde kullanıyorum. Küvete akmasının, yitip gitmesinin kimseye faydası yok.
Ben yalnız yaşıyorum. Sadece yiyebileceğim, lazım olan kadar alışveriş yapıyorum. Meyveleri ikişer ikişer alıyorum. Bitince tekrar markete gidiyorum. Böylece hiçbir şey çürümüyor.
Yıllardır mutfağımda geri dönüşüm poşetim vardır. Tüm kağıt ve plastikleri içine atıp biriktiriyorum. İnanamazsınız ama ikinci gün torba doluyor. Sonra geri dönüşüm kutularına bırakıyorum.
Dolaplarımız giysi dolu. Giymediklerimizi saklayıp duruyoruz. Ben saklamıyorum. Bir sene giymediklerimi ihtiyacı olanlara veriyorum ve yerine de sadece gerekirse alıyorum. Laf olsun diye alışveriş yapmıyorum. Demek ki ihtiyacım yokmuş ki olanları bile giymemişim. Neden yenilerini alayım o zaman?
Kullanılabilecek durumda olan paket kağıtlarını kesip not kağıdı haline getiriyorum. Kağıdın ağaçtan elde edildiğini düşünürsek bu konunun ne kadar önemli olduğu aşikar. Kesilmeyen her ağaç yaşam kaynağımız.
Bozulan aletlerimin önce tamir olup olamayacağına bakıyorum. Hemen atmıyorum. Tamir olamayanları da yine elektronik geri dönüşüm kutularına atıyorum. Sonra da elzem olmayanları tekrar almayıp, özellikle mutfağımı kalabalıktan kurtarıyorum.
Bir de zaman israfı var. Boş oturmak yerine kitap okumak, hobiler edinmek, edindiğimiz hobilerden arkadaşlarımıza ufak tefek hatıra hediyeler yapmak güzel olmaz mı?
İsraf yapmamak herkesin ciddi olarak ele alması gereken bir konu. Doğayı bu kadar kirlettiğimiz, yorduğumuz yıllarda, iyileştirme adına denizde bir damla gibi bile olsa katkımız olmalı derim ben.