Tiz Sesli Elek
Gözleri ürkek açıldı habersiz
Kimse sormadı neden kimse biz.
Yaza doğmuştu kıştan habersiz
Yürümek hedefi ile nefessiz.
Karanlıktı ve tiz sesli idi elek .
Olmadı giysiler, hep emanet.
Nadir sığdığı beşik kırık pek,
Koşmak için kaçtı; edep yek.
Kader ağlarını överken,
Sağır oldu örümcek.
Sevgi ile dönerken,
Duymaz oldu piyon, cenk.
Hayallere dalarken harp oldu,
Suya yazdıkları ne oldu?
Durmadan bağladı o da soldu,
Suratına çarpan edep yurdu.
Yürüdü çaresiz diken,
Bildikleri karnında iken.
Yolu gören camlar dizen,
Bardak kırık, kalpte diken.
Yaşıtları bulut ile tutundu.
Kalanları yağdı kayboldu.
Onu alan hiç yoktu,
Binbir türlü savruktu.
Sesler tiz, elek dar.
Çığlıklar hapis yollar kar.
Sakince durup susanlar.
Kim bilir nerede yaşadılar?
Sen de duyacaksın zahar.
Sessiz diller kaotik fal.
Yalıtımlı kalpler nasıllar,
Elek dili desen zar.
Büyüdü şimdi bedende,
Ekseni kaldı dilinde.
Yokluk içinde eden de
Varlık ile bedende.