Milli Mücadelenin Sembollerinden: BİGALI KÖYÜ

Çanakkale, şehitler diyarı, yeşilin mavinin en güzel tonları…

Bu muhteşem şehirle ilgili yazılacak, paylaşılacak elbette çok şey var.

Bugün, Çanakkale ziyareti yapmış birçoğunuz tarafından hala bilinmeyen, Eceabat ilçesinin kuzeyinde Cumhuriyet’in sembollerinden biri olan Bigalı köyünden bahsetmek isterim.

En önemli özelliği ise, Yarbay Mustafa Kemal’in 19. Piyade Tümen Karargâhı’nı kurduğu bu köyde bir süre kalmış ve planların burada yapılmış olması.2006 yılında bir akaryakıt firmasının restore etmesi ile parlamış, yöre halkının da köyün dört bir yanını bayraklar ile süslemesi ile ayrı bir güzellik kazanmış. Köye adımınızı ilk attığınız andan itibaren milli duygularınız inanılmaz yükseliyor.

Köyün meydanında kocaman bir Atatürk resmi ve yazısı aynen şöyle:

“Dinlenmemek üzerine yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar”

                                                                                        Mustafa Kemal Atatürk.

Köyün en can alıcı mekânı Bigalı Atatürk Evi. Hiçbir ücret ödemeden ziyaret edebiliyorsunuz. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından 2018 yılında restorasyonu tamamlanan ev, o döneme ait birçok bilgiyi sunabilecek durumda. Savaşın başından sonuna, imkânsızlıklar içerisinde nasıl ilerlediğini adım adım panolardan takip edebilir, sesli anlatımlar ve canlandırmalar ile içiniz titreyerek izleyebilirsiniz. Bütün bunların dışında bir köşe de Mustafa Kemal’ e ait kişisel eşyalara ayrılmış. Hepsi çok şık ve tasarım giysilerden oluşuyor. Kuşkusuz bu alandaki en etkileyici olan Atatürk’ün kendi tasarladığı dolap bavul diyebiliriz.

Meydanda yer alan, Köyün imamı Mehmet Tosun’un kişisel çabaları ile açılan 19. Tümen Harp Malzemeleri Sergisi de gezebileceğiniz mekânlardan biri. O döneme ait birçok eşyayı görebileceğiniz iki katlı küçük ama 250 yıllık bir bina. Yazışmalar, mektuplar, resimler, kullanılan savaş mermileri etkileyici.

Köy meydanında bir Türk kahvesi içmenizi ve kahvehane içerisinde yer alan Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına ait resimlere de bir göz atmanızı tavsiye ederim.

Köyün her bir sokağı en az meydanı ve Atatürk evi kadar güzel, gezilmesi gerekenlerden. Köyün yöresel evleri son derece bakımlı ve güzel.  Köy halkı sıcakkanlı ve konuşkan.  Hediyelik eşya satan küçük dükkân ve tezgâhlara da bir göz atmakta fayda var.

Köy, yokluktan üreten bir ülkeye, savaşlardan cumhuriyetin ilanına kadar olan sürecin sadece küçük bir kesiti belki. Bu büyük başarının arkasında büyük bir emek, sağlam bir irade ve büyük bir kararlılık var.

Peki, kaç kalp atabilir bu kadar güçlü?

Büyük bir yürek, bir o kadar büyük bir zekâ…

Elbette, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarından bahsediyorum.

Bugün sahip olduğumuz her şey yıllar önce Cumhuriyet’in ilanından sonra gelişen ve büyüyen Türkiye’nin adımları değil midir? Daha iyisini daha güzelini yapma gayreti içinde olmak atalarımıza karşı en büyük sorumluluğumuz değil midir? Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ ün bu sözlerini hep hatırlamak gerekir:

“Türk Milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı var olmalarının yegâne koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. Bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.”

İstiklal Marşımız, ne güzel de anlatır bu destanı…

Mehmet Akif Ersoy’un güçlü kalemi ve Osman Zeki Üngör’ ün o güzel bestesi ile.

Düşünün bir kere, öyle bir duygu ve heyecanla yazılmış ki bu dizeler ister şiir olarak okuyun ister dinleyin…

Bu ülkenin nasıl bir mücadele ile kazanıldığını, yaşananları ve nasıl sahip çıkacağınızı anlatır her bir dizesinde…

“Korkma” diyerek başlayan o yüksek sesleniş

Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet

Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal!

Sözleri ile yine kalpten gelen inançlı bir haykırış ile sona erer.

SAYGI VE MİNNETLE.


İlginizi Çekebilir

KAYIP

Feyza KARTAL

Sorular

Gülgün BİLGİÇ

Fransız Salatası

Ayşegül GÜR