Temizlik
Hani bir laf vardır. “Bırak gitsin, dönerse senindir, dönmezse zaten hiç senin olmamıştır” diye...Sevgiliye yazılan bir laf gibi düşünmeyelim de aklımızdan, hayatımızdan geçen herkese göre yorumlayalım. Bazıları hayatımızda sadece bir “kalp yorgunluğu” olur. Boşluğu hayatınızdaki bir diğeriyle kapatılamayacak olsa bile?... Bazı sıfatların muadili yoktur. En çok muadili olmayanlardan inciniriz. En çok onlardan beklentimiz olur.
Ama gel gör ki hayat, umurunda olmadıklarına mutsuzluğunu bile hediye edemeyecek kadar kısa.
Bu yüzden herkes şimdi, şu anda kendisinin kucaklanmayı bekleyen tüm yanlarına sarılsın, kendi başını okşasın, aynaya baksın “hiçbir yere gitmedim, tam da olmamı istediğin yerde, karşında, yanında ve arkandayım” desin.
Hesaplaşmaların en büyüğü kendinle olandır. En çok eleştirdiğin yine kendinsin. Belki daha çok sevmen gereken yine kendin. Bir karşılaşma, bir restleşme, bir yüzleşme aramana, beklemene gerek yok. Çünkü egon sana “ben haklıydım” dedirtmeye bayılıyor. Belki de haklıydın. Ya da daha haklı olan sendin. Fark eder mi? Etmeyecek… Çünkü sen, senin dışındakiler için onların anlayabildiği kadarsın.
Şimdi bunların hepsini bir çalı süpürgesi ve faraş yardımıyla toplayıp çöpe atalım. Çünkü bunlar işin çöp kısmıydı. Buna ek olarak bir de kalbimizin içine gömdüğümüz ve başkalarının bize öğrettiği tüm değersizlik duygularını, tüm o “çok zor, başaramazsın”ları, tüm o sen kötü hissettiğinde “eeee n’olmuş ki o da bir şey mi, ben daha da kötüsünü yaşadım”ları, tüm o “başaramayacaksan başlamasaydın, bana mı güvendin” leri yine aynı çöpe sürükleyip bırakalım. Böylece kalp odanızdaki gereksiz kalabalıklar boşaldı. Parıldayan mücevherler ortaya çıktı bile. Yani geriye sadece ihtiyacımız olanlar kaldı.
Nedir onlar???
Sen yapabilirsin yüzüğü.
Çok değerli ve biriciksin tacı.
Değişmenin ve iyi hissetmenin yaşı yoktur elbisesi.
Güzellikleri daha iyi gör gözlüğü.
Hakkettiklerini duy kulağı.
Ve başardıklarının hepsine kocaman bir aferin alkışı.
Hepsini tak takıştır kardeşim ve dans başlasın. Duru bir suya bakarak mı mutlu olursun, kalabalıklara karışarak mı onu bilemem ama dans senin dansın, hayat senin hayatın.