Vazgeçiş
Bir yorgunluk, bir dargınlık, bir hastalık; bazen dinlenmek, durulmak, düşünmek için fırsat olabilir.
Belki de peşinden sürüklenip gittiğimiz düşten uyanma vaktidir.
Başımıza kadar gömüldüğümüz yalan kuyusundan çıkma, gözümüze inen perdeyi kaldırma vakti.
Gerçeklerden kaçmak için anlattığımız masalı bitirip gerçeklerle yeni baştan kucaklaşma zamanıdır.
Zaten bizden başka inanan olmamıştır ki o masala. Varsa bile hayatına bir kaç perdelik mola vermiş bir hayalperesttir o da, sen gibi. Alkışlar belki oyun bittiğinde. Belki de yuhalar. Kim bilir belki de bir avuç bozuk para bırakır sessizce, yanı başına bıraktığın terli mendile.
Hadi kalk kuruyan çiçeklerine su ver. Özür dile onlardan. Sararan yaprakları kopar al. Beraber yeşilleniriz şimdiden sonra deyip teselli et onları.
Perdelerini aç göğünün. Karattığın mumlara kibrit çak yeni baştan. Çıkart ayakkabılarını da yalınayak koş raksa. Yeni seslere aç yüreğini. Gördün mü bak vaz geçebiliyorsun sen de.
Belli ki el salladığın mevsimlerden başkası değildi veda ettiğin. Belki biten bir şarkı, bir bayram, bir düğün; daha önce de nicesini uğurladığın. Bir misafir, el salladığın. Hadi koy bir plak daha şarkın söylensin. Unutma sen şarkılar yazansın.